Katoliklerin dini merkezi Vatikan, dünya kadınlar gününde ilginç
yaklaşımıyla dikkatleri üzerinde topladı. Vatikan'ın resmi yayın organı
L'Osservatore Romano, kadınların özgürleşmesi ve gelişimi açısından
çamaşır makinesinin icadının, doğum kontrol hapının bulunmasından ya da
kadına çalışma hakkı tanınmasından çok daha önemli olduğunu savundu.
Gazetede dünya kadınlar günü vesilesiyle, "Çamaşır makinesi ve kadının
özgürlüğü... Deterjanı koy, kapağı kapat ve rahatına bak" başlığı
altında yayımlanan makalede, kadınların özgürleşmesi açısından çamaşır
makinesinin icadının çok önemli rol oynadığı ileri sürülerek şu ifade
kullanıldı:
"Batılıların 20. yüzyılda kadını özgürleştirmek için yaptıkları en
önemli şey nedir? Tartışma oldukça hararetli. Kimileri doğum kontrol
hapı, kimileri kürtaj, kimileri de kadının ev dışında çalışma hakkının
en önemli şey olduğunu ileri sürüyor. Ama daha cesur davranmaktan
çekinmemek lazım: Aslında en önemli icat, çamaşır makinesidir."
Almanya'nın Regensburg kentinde bir ilahiyatçı olan Jacob Christian
Schaeffern tarafından icat edilen çamaşır makinesini ön plana çıkaran
makalede, kadın-erkek arasında cinsellik esaslı farklılığı ortadan
kaldıran bir yaklaşım olarak tanınan cinsiyet (gender) teorisinin
eleştirilmesi de dikkati çekti.
Katolik kadın yazar Lucetta Scraffia'nın imzasını taşıyan makalede,
"Katolik Kilisesi, kadınlar ve erkekler arasında, cinsiyet farklılığını
koruyan bir eşitliğin mümkün olabileceğine, bu farkın Tanrı'nın lütfu
olduğuna inanmaktadır" denilerek, şu cümlelere yer verildi:
"Günümüzde daha önce görülmemiş biçimde, üremeye suni döllenme
aracılığıyla yapılan müdahaleler, insanlığı kadınlar ve erkekler
biçimde cinsiyet esasında algılama anlayışının terk edilmesi anlamına
geliyor: Hamileliği bir bilim adamı tarafından laboratuvarda halledilen
bir işe indirgeyen bu anlayışta, erkek ile dişi arasındaki fark da
önemini yitirmiş görünüyor. Cinsellik açısından eşitliği sağlama
iddiasındaki cinsiyet teorisi, esas itibarıyla aradaki farklılığı
inkarı beraberinde getirmektedir."
Cinsiyet farklılığını koruma yanlısı Roma Katolik Kilisesi, rahiplere
tanınan dini yetkilerin asla rahibelere tanınamayacağını savunan görüş
ve uygulamalarıyla tanınıyor. Dinde ataerkilliğin göstergesi olarak
değerlendirilen bu tutum, öteden beri feministler tarafından da
şiddetle eleştiriliyor.